PTT'de yaşanan bir olayda, bir klima teknikeri hakkında, 10 adet klimanın akıbetinin
meçhul kalmasına engel olmadığı ve 20 adet klimanın hurdaya ayırma işlemini
henüz gerçekleştirmediği gerekçesiyle soruşturma başlatılmış, soruşturma sonrasında,
Genel müdür tarafından klima teknikerine Kınama cezası verilmiştir.
İdare mahkemesi, en üst amirin ceza veremeyeceği gerekçesiyle verilen cezayı
iptal etmiştir.
Danıştay ise, Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin
"Disiplin amirlerinin tayin ve tespitine dair esaslar" başlıklı 16.
maddesinde; "(...) Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında
ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların
başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde
valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı
teşkilatında misyon şefleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin
amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması
bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri
her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir. (...)" yer alan hüküm
gereğince, Genel Müdürün doğrudan ceza verebileceğine karar vermiştir.
İŞTE DANIŞTAY KARARI.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
E. 2012/7612
K. 2016/121
T. 21.01.2016
İstemin Özeti : .. İdare Mahkemesince verilen 02/03/2012 tarihli ve E:2011/1181;
K:2012/346 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
23.05.2013 tarihli ve 28655 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (y) bendinde,
"PTT: Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi" olarak tanımlanmış;
"Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler ile atıflar" başlıklı
31. maddesinin üçüncü fıkrasında, T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğüne
yapılan atıflar PTT'ye yapılmış sayılır hükmüne yer verildiğinden, "Posta
ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi" davalı idare kabul edilerek işin esasına
geçildi.
Dava; davalı idare bünyesinde klima teknikeri olarak görev yapan davacı tarafından,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-(a) maddesi uyarınca kınama cezasıyla
cezalandırılmasına dair işleme yaptığı itirazın reddine ilişkin 08.03.2011 tarihli
ve 29 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü Personeli
Disiplin Amirleri Yönetmeliği'ne ekli (I) sayılı cetvele göre klima teknikeri
olarak görev yapan davacının birinci disiplin amirinin idari bakımdan bağlı
bulunduğu müdür olduğu, yetkili olmadığı halde PTT Genel Müdürü tarafından
verilen kınama cezasının yetki yönünden hukuka aykırı olduğu, söz konusu
cezaya karşı yapılan itirazın reddine ilişkin dava konusu işlemde de bu nedenle
hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek
temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-(a) maddesinde; "Verilen
emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca
belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge,
araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak"
fiili kınama cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı Kanun'un
126. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları
disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun
bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili
amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından
verilir." hükmü yer almıştır.
Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü Personeli Disiplin Amirleri Yönetmeliği'nin
4. maddesinde; "Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü merkez ve taşra
teşkilatında görevli personelin disiplin amirleri bu Yönetmeliğin ekinde yer
alan EK-1 sayılı cetvelde gösterilmiştir.", 5. maddesinde; "Disipline
ilişkin usul ve esaslar bakımından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 17/9/1982
tarihli ve 8/5336 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Disiplin
Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır."
hükümlerine, Ek-1 sayılı cetvelinin "Taşra Teşkilatı" başlıklı
bölümünde ise, idari bakımdan kendisine bağlı personelin disiplin amirinin
müdür, üst disiplin amirinin başmüdür yardımcısı olduğu kuralına yer verilmiştir.
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin "Disiplin
amirlerinin tayin ve tespitine dair esaslar" başlıklı 16. maddesinde;
"(...) Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine
göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların başında bulunan
müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler,
ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında
misyon şefleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler.
Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre
tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki
memur hakkında doğrudan kullanabilir. (...)" düzenlemesi yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ... PTT Başmüdürlüğü'nde klima teknikeri olarak görev
yapan davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonuncu düzenlenen raporda;
10 adet klimanın akıbetinin meçhul kalmasına engel olmadığı ve 20 adet klimanın
hurdaya ayırma işleminin henüz gerçekleşmemesine neden olduğu gerekçeleriyle
getirilen teklif doğrultusunda, 09.02.2011 tarihli ve 22 sayılı Genel Müdürlük
işlemiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-(a) maddesi uyarınca
kınama cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, davacı tarafından bu işleme
karşı yapılan itirazın 08.03.2011 tarihli ve 29 sayılı Merkez Disiplin Kurulu
kararıyla reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan olayda, yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden;
en üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur
hakkında doğrudan kullanabileceğinden ceza verme yetkisinin mutlaka disiplin
amirince kullanılmayacağı, en üst disiplin amirlerinin de bu yetkiye sahip olduğu
açık olup, PTT Genel Müdürü tarafından tesis edilen dava konusu işlemde
yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından, İdare Mahkemesi'nce uyuşmazlığın
esası hakkında karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin yetkili olmayan
amirce tesis edildiği gerekçesiyle iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının
bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi
yolu açık olmak üzere 21.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder